DEDESİNİ TANIMAYAN TORUNLAR

     İlk ve Orta okul yıllarında MEB onaylı ''Sosyal Bilgiler'', Lise ve Üniversite yıllarında ''Tarih'' adlı kitaplardan biz gençlere geçmişimizi öğretmeye çalışırlardı. Biz öğrencilerde öğretmenlerimizde bazı önemli görülen yerleri ezberlerdik. Sınavda da hep o konular ile ilgili sorular çıkardı. Konuyu dağıtmamak adına başlıkları burada açmayacağım tabi. Zaten yazının devamında sizler nelerden bahsettiğimi anlayacaksınız.

     Eğer beni orta okul yıllarımda yakalayıp tarih den sorular sorsaydınız, söylemlerim den ve verdiğim cevaplardan sanki 70-80 yıllık bir Ülke'nin evladıymışım gibi konuştuğumu fark ederdiniz. Bildiğim tüm bilgilerin yaşı ancak o kadar ederdi çünkü. (Utanarak yazıyorum) Selçuk Bey'i, Alaeddin Keykubad'ı tanımazdım. Fatih Sultan Mehmet deseydiniz '' 1453 çağ açtı çağ kapattı'' derdim (Akşemseddin Hazretlerini, Molla Gürani'yi tanımazdım). Kanuni Sultan Süleyman deseydiniz pek bir şey söyleyemezdim. Sultan Abdülhamid Han deseydiniz, '' o da kim yada hainmiş'' diyebilirdim. Sultan Vahdettin diye sorsaydınız '' bizi sattı, İngiliz gemisiyle kaçtı'' cevabı alabilirdiniz... Daha fazla saymak istemiyorum çünkü yazarken dahi sinirleniyorum! Merak edip şimdi ki çocuklara okutulan kitaplara bakarım bazen değişen bir şey var mı diye. Maalesef değişiklikler yok denecek kadar az. Çocuklarımız aynı bizim gibi ecdadını bilmeden, Selçukluyu, Osmanlıyı tanımadan, İslam düsturu ile ülke nasıl yönetilmiş, her milletten insan nasıl mutlu ve huzurlu yaşamış, bunları bilmeden büyüyorlar. Yazının Devamı için tıklayın


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar